Klinik çalışma aspirinin karaciğer yağlanmasını azalttığını buldu

MEDİMAGAZİN - Massachusetts General Hospital'dan (MGH) araştırmacılar, hepatoloji alanında önemli bir atılım yaparak, metabolik disfonksiyonla ilişkili steatotik karaciğer hastalığı (MASLD) olan bireylerde karaciğer yağ içeriğini azaltmada günlük düşük doz aspirinin etkinliğini gösteren çığır açan bir klinik çalışmanın bulgularını yayınladılar.

Öncelikle obezite ve tip 2 diyabetle bağlantılı olarak karaciğerde aşırı yağ birikimi ile karakterize edilen MASLD, ABD yetişkin nüfusunun önemli bir bölümünü etkiliyor. Baş yazar Andrew T. Chan, MD, MPH, bu keşfin önemini vurgulayarak aspirinin MASLD'nin siroz veya karaciğer kanseri gibi daha ciddi durumlara ilerlemesini önlemek için uygun maliyetli bir araç olarak hizmet edebileceğini belirtti.

Karaciğerdeki yağlanma yüzde 10,2 azaldı

Prestijli tıp dergisi JAMA'da ayrıntıları verilen faz 2 klinik araştırmaya, MASLD teşhisi konan ve altı aylık bir süre boyunca günlük düşük doz aspirin (81 mg) ya da plasebo almak üzere rastgele atanan 80 yetişkin katıldı.

Çalışmanın sonunda elde edilen sonuçlar çarpıcıydı: Aspirin alan katılımcıların karaciğer yağ içeriğinde ortalama %10,2'lik bir azalma görülürken, plasebo grubundakilerde %3,6'lık bir artış görüldü.

Karaciğer sağlığında iyileşmeler görüldü

Baş yazar ve Baş Araştırmacı Tracey G. Simon, MD, MPH, çalışma katılımcılarında düşük doz aspirinin güvenliğini ve tolere edilebilirliğini vurgulayarak, aspirinin MASLD için terapötik bir seçenek olarak potansiyelini daha da güçlendirdi. Ayrıca aspirin, invazif olmayan kan ve görüntüleme temelli testlerle kanıtlandığı üzere, çeşitli karaciğer sağlığı belirteçlerinde iyileşmeler gösterdi.

Bulgular umut verici olsa da Simon, MASLD ile ilişkili komplikasyon riskini azaltmada aspirin kullanımının uzun vadeli faydalarını tespit etmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Çalışmanın sonuçları, kronik karaciğer hastalığının yüküyle boğuşan bireyler için bir umut ışığı oluşturmakta ve bu küresel sağlık sorunuyla mücadelede devam eden tıbbi araştırmaların öneminin altını çiziyor.