MEDİMAGAZİN - The BMJ'de yayınlanan son araştırmada, Danimarka'dan elde edilen bulgular, düzensiz ve genellikle hızlı bir kalp atış hızı ile karakterize bir kalp rahatsızlığı olan atriyal fibrilasyon oluşumunda endişe verici bir artış olduğunu gösterdi.
Son yirmi yılda, atriyal fibrilasyona yakalanma olasılığı önemli ölçüde artmış olup, her üç yetişkinden birini etkiliyor.
En sık görülen komplikasyon inme değil kalp yetmezliği
Yaygın olarak AFib olarak adlandırılan atriyal fibrilasyon, uzun süredir inme riskinin artmasıyla ilişkilendiriliyordu. Ancak bu çalışma, odağı başka bir ciddi komplikasyon olan kalp yetmezliğine doğru kaydırıyor.
Araştırmaya göre, AFib teşhisi konanlar arasında kalp yetmezliği artık en yaygın uzun vadeli risk olarak tanımlanıyor ve felç geçiren %21'e kıyasla hastaların %41'ini etkiliyor.
Bulgular, son 20 yılda bu risklerin azaltılmasında önemli bir gelişme olmadığını gösterirken AFib'li bireyler arasında hem kalp yetmezliğini hem de inmeyi hedefleyen gelişmiş önleme stratejilerine duyulan acil ihtiyacın altını çizdi.
Daha geniş bir yaklaşım gerekiyor
Çalışma, 45 yaş ve üzeri 3,5 milyon Danimarkalı yetişkinin verilerini analiz ederek 2000'den 2022'ye kadar yeni AFib tanılarını izledi. Erkeklerin ve diyabet ya da kronik böbrek hastalığı gibi önceden var olan rahatsızlıkları olanların, AFib teşhisinin ardından komplikasyonlara karşı özellikle hassas olduğu bulundu. Bu grupta kalp yetmezliği ve inme riskleri belirgin şekilde daha yüksekti ve erkekler de bu komplikasyonlara karşı biraz daha yüksek bir yatkınlık gösteriyordu.
AFib hastalarında inmenin önlenmesine odaklanan çabalara rağmen, kalp yetmezliği insidansının önemli ölçüde azalmaması, mevcut müdahalelerin durumla ilişkili tüm sağlık riskleri yelpazesini yeterince ele almayabileceğini düşündürüyor. Bu açıklama, AFib ile yaşayanların ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için hem klinik çalışmalarda hem de tıbbi kılavuzlarda daha geniş bir yaklaşım gerektiriyor.
Maliyeti 2,5 milyar sterlin
Avrupa ve ABD'de 2060 ve 2050 yıllarında sırasıyla 18 milyon ve 16 milyon kişinin etkileneceği tahmin edilen sayılar arttıkça, AFib'in mali ve sağlık üzerindeki etkileri de giderek daha önemli hale geliyor. Sadece Birleşik Krallık'ta, AFib bakımı için yapılan doğrudan harcama yıllık 2,5 milyar sterline ulaştı ve bu da kişisel sağlık maliyetinin yanı sıra ekonomik yükü de gözler önüne seriyor.